18 Aralık 2007

All the work and no play makes Kaan a dull boy.



Aha bi de bu var. Zaten dizi mıymıy, bir de bu çocuk yok mu, yemin ediyorum korkuyorum. Baksana tipe bak, iki yıl daha büyüsün, evde kim varsa kör bıçakla doğrar bu... Çok korkunç.

teyzem



Teyzem. Türk sinema tarihindeki en sağlam gerilim filmi değil midir a dostlar? requiem for a dream haltetmiş, Teyzem'i tek geçerim. "Üftade" kafadan maça bir sıfır başlamak değildir de nedir?

13 Aralık 2007

heroes 2. sezon 2.volume finali Se2Ep11

---spoiler---

Hacım, bölüm süperdi tamam, "hadi her şeyin cevabını vermeyelim, çengel atalım", o da tamam, ama kardeşim, güzel, canım kardeşim, duvarlardan üzerindeki elbiseleri ve yanında başka birisiyle geçebilen bi adam, yirmi tonluk çelik kasa kapısını telekineziyle sökmeye uğraşır mı ha güzel kardeşim! Boşluğuna geldi senaristin demek ki ööle...

10 Aralık 2007

En baba heroes karakteri?

tek kelimeyle : Parkman. Dünya senin olur be. Ne uğraşacam uçmayla kaçmayla görünmezlikle elektrikle, direk girerim seçimlere, olurum milletvekili, alırım maaşımı, muhalefet yok, karşı çıkan yok, oh mis...

23 Kasım 2007

hadee...

az önce elektrikler gitti. Geldi sonra. İlginç olan, Ankara'nın bir çok semtinde aynı anda gitmiş olması... Bir an "Melih bey el feneri işine mi giricek" diye düşündük ama değilmiş...

21 Kasım 2007

feysbuk ve oturdugumuz yerden sosyal patlama...

Ne tuttu arkadaş Facebook da ha... Geçen gün ortaokul öğretmenimi gördüm. Valla. Adam ilgilenmiş demek ki...

Hazır mevzu Facebook'tan açılmışken, kardeşim toplumsal olaylara tepki göstermek için benim profilimi didiklemeniz neden? Hadi günde bin tane kurtadam, kurta dam, kur tadam davetiyle boğuşuyorum zaten, şimdi bir de "Profil resmini bayrak yapmayan şüphesiz ki acıların en büyüğünü tadacaktır" tarifesi çıktı. Tamam, yaptım diyelim, sizin muhatabınız benim profilimi, sizin profilinizi, grubunuzu falan nerden görecek? Hayatımda böyle ezik protesto görmedim, "Oturduğumuz yerden iki tıkla protestomuzu yapalım, vicdanımızı rahatlatalım" oh, ne ala memleket... hiç o ekrandan kafanı kaldırıp sokakta bişeylere bağırmışlığınız var mı?

yok tabii, Allahın prötestöcüsü seni...

oyun değil dert lan...

Arkadaş Thief: Deadly Shadows kurdum en son üç ay önce, hadi işten güçten oynayamadım tamam da, "cradle" bölümüne geldim, oynayamıyorum kardeşim. Aha az önce açtım, baktım baktım, "eeh" dedim tırstım bıraktım yahu... Sadece arka plan seslerinden ha... Şifresi de yok ki oyunun bölüm atlayayım...

Kim lan bu adam?

Seetharaman Narayanan kadar ismi bilinen başka biri daha var mı acaba grafik tasarımcıları aleminde? Kim mi o? Grafikere sorun. İsmi mutlaka aşina gelecektir.

"Sarışın bombe Banu Alkan"

"Seni ben Victorinox'sun diye mi sevdim?"

Ne kadar büyük olursa olsun masamın üstü hep dağınık. Ne acaip lan...

Ne ara evlendiniz de aldattınız be?

Dün gece rüyamda sabaha kadar "BEN SANA DEDİM FERMAN! DUDAKTAN ÖPÜŞÜYOLAR FERMAN!" diyen bi kadınla boğuştum. Sonra Bülent Ersoy kurtardı beni. Bu sefer de o "övlenelüm sönünle" dedi, kan ter içinde uyanmışım...
"Her millet hak ettiği şekilde yönetilir" milli atasözümüz olsun kampanyası...
Minibüste ya da otobüste yer verdiğim bütün güzel kadınlar beni centilmen sanıyorlar ama sebep bambaşka...

Çek ellerini

Çok sevdim ben bu fıkrayı:

Adam gözlerini açarken zorlanıyordu. ilk gördüğü komidinin üzerindeki bir kutu aspirin ve bir bardak suydu. Ayaklandı ve yatağının üzerine oturdu. Etrafına bakarken, dürülü ütülenmis kıyafetleri gözüne ilişti. Yatak odası toplanmış ve tertemiz olmuş. Aspirini eline alırken karısının bırakmış oldugu bir notu farketti: Aşkım, kahvaltın mutfakta hazır, ben evden erken çıktım, alışverişteyim. Seni seviyorum" Mutfağa doğru yöneldi. Gerçekten de kahvaltısı hazırdı ve gazetesi de masanın üzerindeydi. Oğlu da oturmuş kahvaltısını ediyordu. Babası oğluna sordu: "Oğlum, dün gece neler oldu?" Oğlu: "Ya baba, sorma, sen dün gece saat 3´e dogru eve geldin, zil zurna sarhoştun, neredeyse baygın bir şekildeydin. Bütün mobilyalara vurdun, ortalığı kırıp döktün, salona kustun ve nerdeyse kapıya doğru giderken gözünü çarpıp kör ediyordun" Babası şaşkın: "Peki oğlum, neden ortalık toplu ve kahvaltım hazır masada?" Oğlu: "Ha bunlar mi? Annem seni yatak odasına sürükleyip yatağa attı, ama tam pantolonunu çıkarırken, "Çek ellerini pis orospu, benim mutlu bir evliliğim var" dedin.

Akarsu

"Allah Barış Akarsu'ya rahmet eylesin ve ailesine de sabır versin" demekten başka bir şey elimizden gelmiyor ne yazık ki. Modern tıp çok gelişti tamam ama modern sinyalizasyon sistemlerini her yere uygulayacak modern bir zihniyet her yerde mevcut değil.

İt yaz 3000'e gönder çomağı hazırla.

Yerli TV kanallarında o "bilmemne yaz 30000'e gönder şu anda dinlediğin melodi cebine gelsin" altyazıları var ya, kim yazıyor onları? Bütün gün kanalı izleyip anında altyazı giren bir elemanları mı var? Varsa kaç para alıyo, vardiya usülü mü çalışıyorlar, hakkaten merak ettim.

26 Eylül 2007

30 Haziran 2007

Perfect Score

Dün akşam ATV'de bi film seyrettim, ismi "Perfect Score". Altı liseli genç kafa kafaya verip bir plan kurup üniversite sınav sonuçlarını çalmaya çalışıyorlardı. Tanıdık geldi mi? İlginç...

29 Haziran 2007

Nerer oroyor hayatta...

-Ali azar Veli'yi bozar.

-Adamın biri bir kola firmasına dava açtı, "Kolayı içtim Aysun Kayacı gelip beni öpmedi" deye... Haklı bence.

-İbrahim Tatlıses ile Bülent Ersoy barıştı...

-Havalar mevsim normallerinin 150 derece kadar üzerinde seyrediyor. Yirmi seneye kdar hepimizin çırpına çırpına öleceğine dair bir fikrim var ama...

-En korkuncu ise, BBG geri geliyor. Gene Caner'ler Tülin'ler, Edi'ler, Melih'ler, Eray'lar çatırdayacak ortalık... Kabus gibi lan.

-Lost'un Türk versiyonu nooldu?

-22 Temmuz'da seçim var. Adam gibi birine oy verin bak, kızdırmayın beni... Pek de seçeneğimiz yok gerçi, her gelen yiyor ama en azından az yiyecek birine oy verelim derim ben...

-Çalışırken Zeki Müren dinleyin. Kafanız sakin oluyor. Pırıl pırıl.

28 Haziran 2007

TAM MACERA ARTIK HER AYIN 15'İNDE

Tam Macera Dergisi Temmuz ayından itibaren her ayın 15'inde yayınlanacak. Bu değişikliği dağıtımla ilgili yaşadığımız sıkıntıları bir nebze olsun aşabilmek adına yapmayı gerekli gördük.

Derginin Temmuz 15'de yayınlanacak 4. sayısı, Temmuz-Ağustos Yaz Sayısı olarak çıkıyor.
5. Sayı ise Eylül 15'de...

site:blogspot.com papercraft - Google Search

site:blogspot.com papercraft - Google Search

Bir zamanlar Milliyet gazetesinin verdiği kağıttan evleri sever miydiniz? Sizin için Google'da araştırdık... Ne manyaklar var bi görün bence...

yalan rüzgarı

Aşağıdaki linkte bizdeki adıyla Yalan Rüzgarı'nın resmi sitesinde bir sayfa var. Normalde episode guide'lar bölüm bölüm olurken bununki yıl yıl. Tam 32 sene sürmüş dizi... "bizimkiler" haltetmiş yani...

www.theyoungandtherestless.com

1 Mayıs 2007

Şimdiki canavarlar online!

Bir grup gönüllü karikatüristin (ben dahil) online olarak çıkardığı e-canavar, yedinci sayısına ulaştı. Dergiye aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz.

E-CANAVAR

25 Nisan 2007

"Çanakkale kahramanları"



Bir tıklayın bakalım buraya

Kaç aydır, en ufak bakkalların duvarlarında gördüğünüz bu adamların gerçekte kimler oldugunu ogrenmek ister misiniz? Linke tıklayın, mantıklı, gerçekçi, araştırmacı bir gazetecinin bulduklarına bir göz atın...

14 Nisan 2007

Tam Macera Hürriyet Pazar'da...

Tam Macera dergisi 15 Nisan (yarın oluyor) tarihinde Hürriyet gazetesinin pazar ekinde tam sayfa haber oluyor. İlgilenenlerin dikkatine, ilgilenmeyenlerin ilgilenmesine...

11 Nisan 2007

Onbinlerin koruyucusu...



2 hours with ps cs and uclogic wp 8060 tablet...

31 Mart 2007

Lost'un senaristi



Bence şu anda kara kara düşünüp diziyi nereye bağlayacaklarını bulmaya çalışıyorlar. Boku çıktı çünkü.

26 Mart 2007

nedesem.com yeni tasarimi




Yeni tasarımım. Tüm iyi ya da kötü eleştirilere ve yeni fikirlere açığım. Sadece aklınızdan geçeni söyleyin.

22 Mart 2007

Tehanu - Daughter of Kalessin



Tehanu from Earthsea series. Scanned to PS and backgrounded with UC-Logic wp8060 Tablet.

9 Mart 2007

8 Mart dünya kadınlar günü



Yani söylemeye çalıştığı şey: "biz bu adamları eğitemiyoruz, siz bu dayağı eninde sonunda yiyeceksiniz ama bakın size sığınma evi açtık." Ne diyeyim bilmiyorum ki böyle bir patavatsızlığa?

7 Mart 2007

Youtube'a erişim yasağı

İstanbul Nöbetçi Sulh Ceza Mahkemesi, Atatürk'e hakaret edilen video görüntülerin yer aldığı siteye erişim yasağı koydu.

Alınan bilgiye göre, Atatürk'e hakaret edilen video görüntüleriyle ilgili haberlerin basında yer alması üzerine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Savcısı Nurten Altınok, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şube Müdürlüğüne talimat vererek, konuyla ilgili görüntüleri istedi.

Gönderilen delil niteliğindeki bir CD'yi inceleyen Savcı Altınok, nöbetçi mahkemeden erişimin engellenmesini talep etti.

İstanbul Nöbetçi 1. Sulh Ceza Mahkemesi de Güvenlik Şube Müdürlüğünce gönderilen delil niteliğindeki bir CD'ye el koyma kararının onanması ve YouTube'ye erişimin engellenmesi talebini kabul etti.

Mahkemenin kararında, “Mustafa Kemal Atatürk'ün fotoğrafı, Türk Bayrağı üzerine İngilizce küfür içeren yazılar yazılarak aşağılandığı anlaşıldığından talebin kabul edildiği” belirtildi.


(haaaah, tam oldu şimdi...)

5 Mart 2007

John Locke from "LOST"



2 hours with uclogic tablet on pc


24 Şubat 2007

Yurdumun güzel insanı



Ehven-i şerri seçip seçip,
sonra pişman olursun.
Dimyatta şeref ararken
evdeki onurdan olursun...

657 - yurdumun güzel insanı.

22 Şubat 2007

heey hey

dün ana haberde rastladığım bi diyalog:

-sayın bakanım sizce hangi bakan horonu en güzel oynadı?
-valla hepsi güzel oynuyolar ama en iyisi ben olmadığı kesin. (birebir)

milli eğitim bakanı bu şahıs.

19 Şubat 2007

Tam Macera çizgi roman dergisi


TAM MACERA bir çizgi roman üretim projesidir. 2005 yılının mart ayında başlayan projenin önemli amaçlarından biri aylık yayınlanan bir çizgi roman dergisi yayınlamaktır. Çalışmalarını Kamra Yayıncılık çatısı altında sürdüren Tam Macera Tayfasının diğer önemli amaçları nitelikli çalışmalar yaparak, yerli çizgi roman üretimini teşvik etmek, çizer ve yazarlar için ortak çalışma platformu oluşturmak, çizer ve yazarların çizgi roman alanında kendilerini geliştirmelerine imkan sağlamaktır. Bu anlamda çizgi romanla ilgilenen genç yazar ve çizerleri bünyesinde toplamaktadır.

Sevgililer Günü



Sevgililer günü için. Bir şey almadım ama bunu yaptım.

yaşlı adam ve geniz



eskilerden... Işık biraz donuk olmuş, şimdi farkettim. No tablet...

cümbüş



Yakından bakılınca daha bir güzel görünüyor. Bunun için altı yedi saatim gitti, o zamanlar tabletim de yoktu, varın gelin siz düşünün. Bunun bir de program sonrası versiyonu var ama onun daha işi var.

kurtlar vadisi

"Kurtlar Vadisi-Terör" adlı dizi nedeniyle Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’na 1 Ocak - 13 Şubat 2007 tarihleri arasında toplam 16 bin 597 başvuru yapıldı. Bu başvuruların 13 bin 953’ünde dizinin yayınlanmaması, 2 bin 609’unda ise dizinin yayınlanması istendi. Dizinin 8 Şubat’ta yayınlanmasının akabinde ise 444 1 178 RTÜK İletişim Merkezi’ne toplam 2 bin 898 başvuru yapıldı. Bu başvuruların 2 bin 192’sinin (yüzde 75.6) konusunu Kurtlar Vadisi-Terör dizisi oluşturdu. İzleyicilerden gelen bildirimlerin 1924’ünde (yüzde 87.8) dizi şikayet edildi ve yayından kaldırılması istendi. İzleyicilerden gelen 268 (yüzde 12.2) bildirimde ise dizinin beğenildiği, devam etmesinin istendiği ifade edildi.

e ne olacaadu zorroom?

17 Şubat 2007

alla allaaa?

Neymiş efendim, "beni şu kadarcık sevsen, yeter"miş. Öyle bir hale geldiler ki artık, sevgililer gününde sevgiline hediye, özellikle de pahalı bir hediye almıyorsan onu sevmiyormuşsun gibi bişey oldu. "Şu kadarcık"mış... peh... utanmazlar bi de 36 ay taksit yapıolar, hadi kaybetti, çaldırdı o yüzügü? hadi ayrıldık biz? keriz gibi 36 ay ödersin artık. Aptalca. Zaten sevgililer gününden bizim bi kazancımız yok, firmalar sevinsin diye var o gün... Kuyumcular, çiçekçiler, baloncular bir araya gelmişler, "gün" yapmışlar kendilerine...

16 Şubat 2007

Earthsea miniseries


13 Ocak Cumartesi akşamı Star televizyonu Yerdeniz serisinden çekilen diziden kısaltma bir film verdi. İsmini "Büyücülük okulu" diye çevirmeleri zaten ilginç bile değil ama:

1. Serinin herhangi bir kitabıyla alakası yoktu,
2. Normalde ismi Çevik Atmaca, gizli ismi Ged iken filmde tam tersiydi ki, geriye ne kaldı zaten?
3. Tenar yüce rahibeliği Thar'dan seçilerek aldı?
4. Gebbet kitapta bir gölge
iken filmde makyaj saçmalaması bir karakter olmuş, konuşuyor, adam öldürüyor?
5. Vetch taa .besinin şeysindeki Atuan'da ne arıyor?
6. Yevaud (ki çok severim o sahneyi, ilk kitapta sf 91) olmuş mu sana Orm Embar ve üç dilek dağıtıyor?
7. Kapıcı ustanın karizma yerle bir, herifi Gnome yapmışlar.
8. Başbüyücü baya Harry Potter'ın müdürü olmuş. Ölmüyo bi türlü?
9. Jasper Pendor'a büyücü olarak gidecekmiş, olm Pendor'da insanlar öleli kaç sene oldu?
10. Atuan dehlizleri ışıl ışıl?

Peki, adam gibi yapmayacaksanız, Yerdeniz diye isim koyup "Biz Yerdeniz çektik" diye millete izletmenin ne manası var? Akşam akşam sinirlendim heriflere... Zaten son yirmi dakkasında kanal çevirdim...
Tamam, yukarıda yazdığım hatalar affedilir gibi değil, ama zaten bu film de Yerdeniz değil. Sadece isimler (o da hepsi değil) aynı kullanılmış. Sonuçta bunlar dizi yapımcısı, Peter Jackson değil.

Sonuç: Yerdeniz hayranıysanız ve filmi seyretmemişseniz, SEYRETMEYİN. DVD'sini falan kanıp da almayın. Paşa paşa kitabını yeniden okuyun.

For english readers: The basic idea of the pharagraph above: "Earthsea miniseries is a crap!"

delimanyak

Benim evimin yakınında bir viraj var, 90 derece açıyla iki yol kesişiyor ve fakat biri aşağıdan biri yukarıdan geliyor. (bilmem canlandırabildiniz mi?) Dün yukarıdan gelen araçla aşağıdan gelen taksi birbirlerine bir karış kala acı birer frenle durdular. Sonra, komik olan, yukarıdan gelen aracın şöförü kapıyı açıp aşağıdan gelen ve yokuş çıkmakta olan taksiciye "Lanooğlum sen rampa çıkıyon lan!" diye bağırdı. Bunu sanki haklı olmasının bir sebebiymiş gibi ifade etti yani. Benim bildiğim yokuş çıkana yol verir yokuş inen... İlginç... O da benimle aynı oksijeni soluyor ya, o ilginç...

Minibüs Çilesi

Dün eve gitmek için gene minibüse bindim, bindim dediysem, insanlar bana bir g.tlük yer açtılar. İçeride ben binince oksijen atomu sığacak yer kalmamasına rağmen benden sonra iki kişi daha bindi. Sıkışıklıktan nefes alamayan insanlara baktım, tam yurdum insanına yakışacak biçimde kimse şikayet etmedi, üstelik insanlar "ne yapalım burası Türkiye, o halde birbirimize sevgi gösterelim" modunda şakalaşıyorlardı. Halbuki o minibüs şöförü kazancı 4.80 YTL olan dört kişiyi almasa, ilk duraktan daha sık minibüs kalksa, biz de evimize yeni akrabalarla gitmesek, hayat bayram olacak ama kimsenin salladığı yok. Teyzelerle amcaların zaten umrunda değil. Artı o teyzelerle amcalar değil midir koca cüsselerle minibüsün dört kişilik yerini kaplayıp yer verildiğinde de "yok yok ben az sonra ineceğim" diye ayaktaki insanlara umursamadan eziyet eden... ( ne doluymuşum be arkadaş...)

Dadundan yinmez

Gerçek hayatta karşılaşılamayacak derecede güzel dizi karakteri ablalar top 5:

1. Renee Radick (Ally McBeal)
2. Dharma Freedom Finkelstein-Montgomery (Dharma & Greg)
3. Lynette Scavo (Desperate Housewives)
4. Jamie Buchman (Mad about you)
5. Sally Harper (Coupling)

(tüm karakterlerin büyük göğüslü olması sadece tesadüftür...)

Fantastik

Geçenlerde çok acaip bi rüya gördüm. Ehliyetimi almak için arabayla (!) emniyete gitmişim, otoparkta birinin arabasına çarpıyorum, herif iniyo arabadan, bağırıp çağırmaya başlıyor, polisi aramaya kalkıyor. Adama diyorum ki, "abi ben yeni ehliyet alıcam yapma, başım belaya girer." dinlemiyor adam... Sonra işte garip olan şey gerçekleşti, kendi kendime, "Ulan nasılsa rüyadayım, uyanayım, naaparsa yapsın p.zevenk" dedim ve uyandım... Bilmiyorum naaptı artık... Bi kaç gün içinde polisle beraber girmesinler rüyama?

sırka pısı

Dün akşam bi kanalda böyle "sır kapısı" tadında bişi seyrettim. Adamın bir oğlu bir kızı var, oğlu ruh-madde-manieviyat konularına meraklı ama adam üniversite mezunu (ve bize gösterildiğine göre inanmayan) biri oğluna "ruh diye birşey yoktur, bizler birer makineyiz" gibisinden materyalist öğütler veriyor, neyse oğlu ölüyor, kızı abisinin ruhunu görüyor, (süt falan bırakıyo başucuna kardeşinin) adam da kızını doktora götürüyor böyle şeylere inanmaması konusunda ikna olması için, fekat ne hikmetse doktor da maneviyatçı çıkıyor ve adama kızını rahat bırakmasını salık veriyor. (bu arada doktorun ve küçük kızın da gördükleri bi ak sakallı dede var ortalıkta, sanki her müslümanın her zaman gördüğü sıradan şeylermiş gibi) Bir ara kız abisinin mezarına gidiyor, ak sakallı dede kıza simit veriyor ve eve geri getiriyor ama kızı bıraktıktan sonra kayboluveriyor. Sonuna kadar seyredemedim bu kadarı bana yetti. Benim çıkardığım dersler:

1. Üniversite insanı komunis ve materyalis yapar.
2. Zengin insanlar genelde kötüdür.
3. Doktorlar bazen hastalarını dine davet ederler
4. Küçük kızlar sokakta kendilerine bir şey veren ve eve götürmeyi teklif eden kişi ak sakallıysa onu dinleyebilirler.

ne kadar tehlikeli bir program yaptıklarının farkında değiller kanımca...

pis elektrik

Hayatta en sevmediğim cümle, "seninle biraz konuşmamız lazım"dır. Nefret ederim, pis bir elektriği var bu cümlenin. Bunu söyleyen sevgilinse başka biri vardır, annense artık iş bulup evden ayrılmanı söyleyecektir, patronunsa kesin kovulacaksındır. Neden direkt lafa girip dertlerini söylemez insanlar anlamam. "sana çok kötü bişiler söylemek üzereyim, ayağını denk al" mı oluyo bunun tercümesi yani? En sevdiğim cümleyi de askerde keşfettim: "tamam senin işin bitti sen gidebilirsin." Süper...

Messenger

Her gün en az üç kişi messenger'a ekliyo beni. Kesin birinin pis bir şakasına kurban gidiyorum, çünkü en sonuncuya "beni nerden buldun" diye sordum, sen kızmışsın, bi chat sitesine adresini vermişsin dedi bana...

(sonradan not: hosmubosmu.net imiş benim adresimin bulundugu site. Ama salaklık şurda ki, oraya ben de baktım, nedemem@hotmail.com yaziyo orda. Tam okumuyolar demek ki kardeşler...)

alkıbol

Diyorum diyorum php öğreniyim diyorum, php deyince bile içime sıkıntılar basıyo, bırakıyorum... Alkıbol günlerim aklıma geliyo hep.

Eyşan saplantısı ve muz kabuğu

Hayatında yapamayacağını bildiğin için üzüldüğün ne var derseniz, sadece "Eyşan'la bir hafta sonu" derim... Bir insan evladı bu kadar mı güzel olur ya rabbi? Allah boş vaktinde yaratmış derler ya, aha işte budur...